ISRAIL ILETIŞIM BAKANI, FILISTIN’DE HABER YAPACAK GAZETECILERI “GAZETECI KILI- ČINA GIRMIŞ TERÖRISTLER” OLARAK TANIMLADI VE GAZETECILERIN BUNUN SONUÇLARINA KATLANMASI GEREKTIČINI SÖYLEDI. BÖYLELIKLE HEPSININ SIRTINDAKI “PRESS” YAZISI, ONLARI AÇIK HEDEF HALINE GETIRDI.
BATI’DA ISRAIL’IN FILISTIN IŞGALINI PROTESTO EDEN, GÖSTERILERI HABERLEŞTIRME- YE ÇALIŞAN GAZETECILER DE IŞTEN ATILMADAN GÖZALTINA ALINMAYA KADAR BIR DIZI ENGELLEMEYLE KARŞI KARŞIYA.
Özlem Coşan
İsrail işgal güçleri, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik düzenlediği saldırılarda 92 gazeteciyi öldürdü. Bu rakam, son yüzyılda gazetecilere yönelik kayıplardaki en ölümcül rakamı oluşturuyor.
Uluslararası gazetecilerin Gazze’ye girişleri yasak. Oradaki gazetecilerin ise güvenli bir sığınağı ve çıkış yolu bulunmuyor. Hiçbir uluslararası güvenceye muhatap değiller ve birbiri ardına öldürülüyorlar. İsrail’in özellikle son zamanlarda medya çalışan- larını koruma çağrılarına kulak asmaması nedeniyle Gazze Şeridi’nde gazeteciliğin yok edilme sürecini yaşıyoruz.
“Medya çalışanları için en ölümcülü”
7 Ekim’de başlayan ve İsrail eliyle toplu katliama dönüşen süreç, Gazetecileri Koruma Komitesi’ne (CPJ) göre, medya çalışanları için bugüne kadar kaydedilen en ölümcül çatışma. Bu rakamları oran- lamak gerekirse, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’na göre 2022 yılının tama- mında küresel ölçekte toplam 68 medya çalışanı öldürülmüştü.
İsrail, medya karartması uygularken Batılı medya da bu propagandaya lojistik ve PR desteği veriyor. Tüm dünya, medya çalı- şanlarının toplu katliamına şahit olurken küresel gazetecilik camiasından gelen tepki ise adaletin ruhunu zedeliyor.
Ya onlar olmasaydı?
Burada uluslararası medya dayanışmasının nerede olduğunu sormak gerekiyor. İsrail, yabancı gazetecilerin Gazze’ye girişini yasakladığında, olanlara tanıklık ederek hayatını riske etmek pahasına haber yapma işi Filistinli gazetecilere kaldı. Onlar olma- saydı, dünyaya bu işgalin gerçeğini doğru bir şekilde iletecek kimse olmayacaktı.
İsrail İletişim Bakanı, Filistin’de haber yapa- cak gazetecileri bunun sonuçlara katlan- ması gereken “gazeteci kılığına girmiş teröristler” olarak tanımladı ve böylelikle hepsinin sırtındaki “Press” yazısı, onları açık hedef haline getirdi.
Medya Dayanışması Nerede?
İsrail’in Gazze’deki gazetecileri susturma- sından fayda sağlayacağı ortada. Gazze’nin elleri bağlanır ve gözleriyle kulakları kapa- tılırsa, İsrail işgal kuvvetlerinin gerçek- leştirdiği katliam da böylece karanlıkta kalacaktı.
Batılı politikacılar ve çok sayıda ana akım medya kuruluşu, Filistinlilerin yaşama hakkı olmadığı yönünde dünyaya açık
bir mesaj gönderdi. Bu anlamda İsrail ile danışıklı ve kullanışlı bir paydaşlık ilişkisi içine girdiler. Ana akımın önde gelenleri; manşetleri, başyazıları, haber bültenleri, sosyal medya iletileriyle İsrail güzelle- mesi ve meşruiyetine yönelik bir haber yarışına girdi.
Katliamdan önce İsrail yetkililerinin, New York Times ve Reuters için çalışan serbest gazetecilerin saldırılar hakkında 7 Ekim’den önce bilgi sahibi olduklarını iddia etmiş, gelen tepkiler üzerine İsrail yanlısı bir STK, iddiaları geri çekmişti. Oysa küresel medyanın kullandığı ortak ve eşzamanlı dil, tüm bu olanları önceden bildikleri ve hazırlık yaptıklarını akla getiriyor.
Filistin’i destekleyen gazeteciler işten çıkarılıyor
Batılı karar vericiler, vicdanî ve etik sorumluluğa inanan gazetecileri, bulun- dukları ülkelerde de susturmanın yolla- rını deniyor. Filistin yanlısı paylaşımları nedeniyle işinden kovulan Kanadalı gaze- teci Zehra el-Ahras, “İşten çıkarılmam, Batı medyasında Filistin’i destekleyenleri susturmayı amaçlayan kapsamlı bir hare- ket bağlamında görülmelidir.” diyerek Batı medyasının tutumuna meydan okudu ve Filistin’i savunmak üzere özgürlük çağrı- sını tekrarladı. MSNBC kanalı, gazeteci Mehdi Hassan’ın hafta sonu yayınlanan TV programını ‘İsrail politikalarını eleş- tirmesi’ nedeniyle yayından kaldırdı ve bu durum, pek çok Filistinli hak savunucu- sunun öfkesine yol açtı.
Haber yaptı, tutuklandı
Batı’da İsrail’in Filistin işgalini protesto eden gösterileri haberleştirmeye çalışan gazete- ciler, işten atılmadan gözaltına alınmaya kadar bir dizi engellemeyle karşı karşıya. Bunların son örneği ABD’de yaşandı. KJZZ radyo muhabiri Alisa Reznick, Filis- tin yanlısı bir gösteriyi haber yaparken ‘suç teşkil eden izinsiz giriş’ ile suçlandı ve 30 Kasım 2023 sabahı Tucson, Arizo- na’da tutuklandı.
Gerçekleri dünyaya duyurmak adına hayatlarını her yönüyle riske eden gazeteciler, vicdanın susturulmasına karşı mücadele etmekte kararlı. Tüm baskılara rağmen adil medya mensupları, seslerini domino etki- siyle dünyaya iletiyor. Filistin için habere giderken haber olan gazeteciler, işgal ve katliama karşı vicdanın sesi olmaya devam ediyor.
New York Times Magazine dergisinin yazarı Jazmine Hughes, Filistin’e desteğini belirt- tiği bir bildiriye imza atmasının ardından “yayın politikalarını ihlal etmesi” gerekçe gösterilerek istifaya zorlandı.
Fransa’da devlete ait haber kanalı France 24, sosyal medyada İsrail karşıtı paylaşım- larda bulunduğu ve ölen Filistinliler için “şehit” ifadesini kullandığı gerekçesiyle 2021’den bu yana kanalın Beyrut muhabiri olarak çalışan Joelle Maroun, 2016’dan bu yana Arapça yayınında Cenevre muhabiri olarak çalışan Dina Abi-Saab, Filistinli Kudüs muhabiri Laila Odeh, 2014’ten bu yana kanalda çalışan gazeteci Sharif Bibi görevden uzaklaştırdı.